"Ulus Devlet ve Eyalet Sistemi" 18.11.2025

 


- Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile 'Türk Milleti' ana kimlik olarak kendini göstermiş ve benimsenen Ulus Devlet tanımını ortaya çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, üniter yapısı ile bir 'Ulus Devlet' olarak kurulmuş ve Türk Milleti; İmparatorluk döneminden yeni Devletin kuruluş aşamasına kadar baskılanan kendi öz kimliği ve siyasal, kültürel ve tarihsel geçmişi ile Uluslar Ailesi'ndeki yerini resmen almıştır. 

Günümüze gelirsek; Bugün ihtiyaç duyulduğu belirtilen 'Yeni Anayasa' adı altında Üniter Yapı'da değişiklik, Eyalet Tanımı veya Özerklik tartışmaları ile karşı karşıyayız.

Esasen bu süreç Başkanlık Sistemi'ne geçmemiz ile birlikte start vermiştir. Başkanlık Sistemi kendi iç yapısı ile 'Çok Uluslu Ülkeler' için uygun olup; Ulus Devletler için uygun değildir.

Aslında biz Millet olarak her ne kadar ön bölümüne 'Türk Tipi' tanımı eklesekte; Başkanlık Sistemi'ne 'Evet' demekle hata yapmış bulunmaktayız. Zira bu 'Türk Tipi Başkanlık Sistemi'nde' ABD'de olduğu gibi bir 'Kongre' veya Rusya'da olduğu gibi bir 'Federasyon Konseyi veya Devlet Duması' tipinde bir alt Meclis bulunmamakta olup; kuvvetler ayrılığı ortadan kalkmış ve Başkan ile Hükümetini denetleyecek kurumsal mekanizma kurulamamıştır. 

Netice olarak ortaya çıkan sorunlara baktığımızda bu sistemin fiilen ve fikren çöktüğünü söylemek yanlış olmaz zira Toplum nazarında 'Parlamenter Sistem'-e geri dönülmesi ile ilgili artan görüş beyanlarından bunu anlamaktayız. 

Ancak bu konu hakkında şahsımın fikri eski Parlamenter Sistem'e geri dönüşten ziyade Türk Tipi Başkanlık Sistemi'ni kaldırıp yerine yeni nesil bir 'Parlamenter Sistem' kurulması taraftarıyım.

Bu 'Yeni Nesil Parlamenter Sistem'-de temsiliyetin daha iyi bir şekilde işletilebilmesi, Cumhurbaşkanı'nın yine Halk tarafından seçilebilmesi ve Kabine'nin 'Alt Kanat ve Üst Kanat' olarak tasarlanarak denetim mekanizmasının kurulması ile kuvvetler ayrılığının kesinkes belirginleşmiş olması gerekmektedir.

Böylelikle Toplumun tamamı tarafından kabul görülen ve Yasama ile Yürütme'nin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayacak gerçek mana'da ihtiyaç duyduğumuz bir yönetim reformuna kavuşmuş oluruz.

Rejim noktasında başlıkta okuduğunuz 'Ulus Devlet ve Eyalet Sistemi' ana konusuna geri dönecek olursak; Türkiye'nin Jeopolitik Konumu'ndan Toplum Yapısına, Kültürü ve Gelenekleri ile Tarihten gelen tecrübelerine istinaden; Eyalet Sistemi veya Özerklik tekerlemelerinin Türkiye'ye uygun olmadığı belirgindir.

Eyaletleşme ve Yerel Özerklikler sadece ve sadece bölünmeyi getirir. Zamanla yetkisi artacak olan 'Özerk Yerel Yönetimler' İç ve Dış Politika'da söz sahibi olacak ve Genel İdare'nin kontrolünden çıkacaktır. Emperyal Batı tarafından her türlü desteklenip fon yardımı yapılacak bu yönetimler, kendilerinde yeterli gücü bulup cüret kazandıklarında kendi kontrolünde bağımsız Parlamentolarını kuracak, Kendi Anayasalarını yazacak, kendi bayraklarını tasarlayıp göndere çekecek, kendi uyduruk Milli Marşlarını ilan edecek ve son kertede ise silahlı güce ulaşıp bağımsızlık talebi ile hareketlenip; Dünya Kamuoyu'ndan sözde meşruluklarının kabul görülmelerini isteyip bağımsızlıklarını ilan edeceklerdir.

İşte, uygulanmasına geçilirse 'Eyalet Sistemi'nin/Yerel Özerkliğin' gelecekte Türkiye'nin bu şekilde başına bela olmasına ve Devletin parçalanma tehlikesine neden olacaktır.

Bir takım önde gelen yorumcuların; 'Eyalet ve Özerklik' kelimelerinden korkmamalıyız sözleri iyi niyetli sözler olmayıp esasen bölücü niyet ile yumuşak telaffuzlar kullanarak konuyu masumlaştırmaya çalıştıklarını görmekteyiz.

Her kim olursa olsun Rejim veyahut Üniter Yapı noktasında sözlerine 'Eyalet ve Özerklik' ile başlıyorsa şunu açık bir şekilde söyleyebilirim ki o kişi asla iyi niyet taşımamaktadır. 

Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa'nın 3'üncü Maddesi'nde belirtildiği üzere; 'Milleti ile bölünmez bir bütündür.' Bayrağından Milli Marşı'na, Başkent'inden Dil'ine kadar tüm resmi şekli tarif edilmiş olup 4'üncü Madde ile de 'Koruma Altına' alınmıştır.

Yeni yazım'da görüşmek üzere. / sametozel@mail.com.tr