"Yüksek Siyaset" 26.07.2025

- Siyaset Adamı iki çeşittir. Birincisi; prosedür manada günümüzün standart profilli olan klasik Siyaset Adamı'dır ki nevsi idealleri temsil ettiği değerlerin veya temsil ediyormuş gibi görünen ideallerin önündedir.

Bu Siyaset Adamları esasen 'Siyaset Adamı' ünvanını hak etmeyen madden ve zihnen tüm kazanımları kullanıp tüketen ve asla üretken olmayan veya üretken olmayı misyon edinmeyen kişilerdir. Şartları ve konumunu dünyevi gelire dönüştürüp birikimleyen, bu şekilde kendi hayat kuramını oluşturan ve kaderi vakit geldiğinde ardında tarihe not düşülecek kayda değer hiçbir iz bırakmadan yok olan bu kitle; Siyaset Felsefesi ve Teorileri hakkında en ufak bir bilgi kırıntısına hakim olmadan tepelere doğru çıkmayı başarabilmiştir.

Peki bunu nasıl başarmaktadırlar? Kurumları zedelenmiş Devlet ve Bilgisiz Halk'ın oluşturduğu Politik şartlar liyakati ortadan kaldırıp Popülizmi peydahladı. 

Kişi, kendi 'Siyasi Yeterliliğinden' ziyade toplum içinde kendine saygınlık kazandıran başta 'Maddi Gücü' olmak üzere dikkatleri üzerine çeken ancak Topluma hiç bir faydası olmayan Sosyal Nam'ına şöyle bir baktı. Gördü ki; Cehaletin cesareti Milletin kaderini direkt olarak etkileme noktasındaki konuma kadar sıçramaya sebep olabilmekte. 

Böylelikle ait olmadığı hem Siyaset Kurumu'nu çürüttü hem de sebep olduğu zararların faturasını yine omuzlarına basarak yükseldiği bilgisiz Toplumun sırtına yükledi. Toplum, sırtına yük bindikçe yeni tercihlere yöneldi. Ancak kendi elleri ile yarattıkları bu bozuk Sistem; devirdaim makinesi hesabı hep aynı profiller doğurdu.

...İkinci çeşit Siyaset Adamı ise;

Ben bu kişilere 'Yüksek Siyaset Adamı' demekteyim. Yüksek Siyaset Adamları fark ettikleri veya kavradıkları belli başlı hayati işaretler üzerine kendilerini çocukluktan yetiştirmektedir. Belki de burada ilahi bir maya'da vardır. Çünkü; öyle zihni durumlara sahiptirler ki bunları bilimsel teoriler ile açıklamak imkansızdır.

Bu çocuklar hayata ve insanlara şöyle bir baktılar. Yaşadıkları veya şahit oldukları olayları ve gelişmeleri gözlemlediler. Gözlemledikçe araştırmaya devam ettiler. Bir yandan zihni gelişimlerini ilerletirken bir yandan da bilgi dağarcıklarına yeni bilgiler ekleyip kendi teorilerini ve kuramlarını meydana getirmeye çalıştılar.

Daha sonra Din, Bilim ve Tarih üzerine kendilerini eğitmeye başladılar. Kendilerini eğittikçe bilginin ve bilgi sahibi olmanın sınırı olmadığını farkettiler. İlerledikçe ilerlediler ve IQ'larının arttıkça artmasına sebep oldular.

Artık karşılaştıkları şeyleri iyi bir şekilde yorumlayıp analizini yapabiliyor ve neredeyse Perde'nin arkasını görebiliyorlardı. Nihayet yetişkin olduklarında tüm bu keşif ve gözlemlerin ardından herşeye hakim bir sıfata nail olduklarından kendi kafalarının içinde kendi Doktirinlerini ürettiler.

Benimsedikleri bu Doktrin onlar için 'Kutsal Doktrin' haline geldi. İlkeleri, Siyasi Görüşlerini belirledi ve artık Dünya'ya ve Toplum'a farklı gözler ile bakmaya başladılar. Artık bu Misyon onlar için en değerli kalıp haline geldi.

Yaş alıp ilerlemeye devam ettikçe daha da palazlanan bilgi dağarcıkları ideolojiler üretmeye başladı. Ürettikçe gelişim sağladılar, gelişim sağladıkça reformcu oldular. Reformist olmaları esasen kendilerine özgü bir durum idi. Yenilikçiliğin kalıtsal haline gelmesi ister istemez Gelenekçiliği zamanla doğuracaktı.

Tüm bu deneyimlemelerin ardından artık 'Yüksek Siyaset Adamı' haline geldiler. Kişisel çıkarları olmayan ve belli başlı değerler üzerine kırmızı çizgileri olan bu insanlar kendilerinden öncekilerin ürettiği Sistem'in içinde adeta yıprandılar. 

Siyasetin Ordinaryüs'ü olan bu insanların Dünya görüşleri artık son noktaya ulaştı. Yükseldikleri yerden aşağıya baktıklarında Siyasi Kurumların içinde yer almanın zaman kaybı olacağını gördüler. Diyalektik muhasebenin cehaletin çoğunluğuna yenilmesini gördükleri için kenara çekilip kitap ve makale yazmayı veya geçimini sağlayacak küçük işlerle uğraşmayı veya fikirsel olarak daha çok rahat edebilecekleri yerlere gitmeyi tercih ettiler. 

Böylelikle Ülke ve Toplum 'Yüksek Siyaset' adamı olan bu değerleri kaybederek; monoton prensipler üzerinden ömrünü geçirmeye ve köhneliğin tabuları arasına sıkışıp kendi yarattıkları sorunların içinde bocalamaya devam etti.

- Yeni Yazımda görüşmek üzere - sametozel@mail.com.tr